Ana içeriğe atla

Ürperti - Maggie Stiefvater | Kitap Yorumu #21|


***Tanıtım***
Gözlerimi açtım, sadece Grace ve ben vardık, artık ondan ve benden başka hiçbir yerde hiçbir şey yoktu. Sanki öpücüğümü ve beni içinde tutmak istermişçesine dudaklarını birbirine bastırıyor, avcumdaki bir kuş kadar kırılgan bu anı tutuyordu.   soğuk
Grace senelerce evinin arkasındaki ormanda yaşayan kurtları seyretmiştir. Aralarından bir tanesi, sarı gözlü olan -onun kurdu- ise bakışlarına hep karşılık vermiştir. Birbirlerine tanıdık gelseler de Grace sebebini bilmemektedir. 

Sıcak
Sam ikili bir hayat sürdürmektedir. Kurtken, sevdiği kızın sessiz bakışları altında yaşamaktadır. Fakat her sene kısa bir süreliğine tekrar insan olmasına rağmen Grace'le konuşmaya cesaret edememiştir… şimdiye kadar

Ürperti
Grace ve Sam için sevgi, adını koyamadıkları bir his olmuştur. Ancak bir kez dile getirildiğinde görmezden gelinemez bir hal alacaktır. Sam insan formunda kalmaya çabalamalı, Grace ise onu yanında tutmaya çalışmalıdır. Fakat bunun için geçmişin yaralarına, şimdiki zamanın kırılganlığına ve geleceğin imkânsızlığına göğüs germek zorunda kalacaklardır...

"Ürperti giderek gözler önüne serilen bir gizeme, hakiki bir macera hissine ve hem insanlardan hem de kurtlardan gelen tehlikelere dair bir kitap." 
-The Sunday Telegraph-

"Kimi zaman şairane bir hale bürünen, her yaştan okuru kendine bağlayacak, çok güzel yazılmış bir hikâye." 
-Bookpage-
(Tanıtım Bülteninden)

***Yorum***

Ürperti bana geldiğinde Alican (Fanboyungünlügü) ile birlikte aynı anda okumaya karar verdik fakat ondan son haberleri alamadım. Benden sonra başlayıp benden önce bitirdiği için kendisine tepki koymam gerekirdi ancak bunu yapmadım çünkü bu benim tembelliğimden başka bir şey değildi. 

Ürperti daha önceden de piyasa da olan ancak yeniden basımına karar verilen bir kitap. İlk çıktığı zamanları hatırlamıyorum ve bilmiyorum ancak bu kitap elime ulaştığında Alican bana ''Kanka içine bak'' dedi. Kitabın içinde ne olabilir ki diye düşünürken, kitabın mavi yazı fontuyla karşılaştım ki, bu benim bütün kalbimi ele geçiren güzellikte bir şeydi. 
''Aman Tanrım Aliiiiiican, içi mavi!'' dediğimde aynı ''yuh yuh yuh'' tepkisini Alican da benimle birlikte verdi. En sonunda ben kitabın elime ulaştıktan sonra dedim ki ben okuyorum hadi görüşürüüüüs. Sonra ben açtım okumaya başladım. 
Ne yalan söyleyeyim arkasını okuduğumda da ilk başlarda kurt adam hikayesi olduğunu anlamamıştım, içini karıştırdığımda da bir Sam, bir Grace ağzından yazıldığını görüncede hafiften bir önyargılı davrandım. Fakat hepsi yanılgıydı.

Kurt adam hikayesi okumayalı uzun zaman oluyordu, ve bu uzun zamandan sonra gelen bir hikayeden başka bir şey değil. Uzun zamandır görmediğin bir arkadaşınla yolda karşılaşmaya benziyordu. 

Kitabı ana hatlarıyla özetlememiz gerekirse, kitap Grace isminde bir kız ve Sam ismindeki kurt-çocuk etrafında dönüyor. Bunlar birbirlerini hep bilen ancak gerçekten bilmeyen iki karakter. 17-18 yaşlarında olan bu karakterler derin bir duygu yoğunluğunda ve ancak son sayfalarda hareketlenen olaylar silsilesi içinde yaşıyorlar. 
Kitapta duygu yoğunluğu ve kasvet ister istemez çok fazla. İki karakter de anlatımı ve vurgulanışı çok güzel ve güçlü. Kitabın yazım tarzı ise keskin. Yumuşak, yastığa yatarmış gibi değilde, bir duvara yaslanmış hissi veriyor.

Kitapta olay örgüsünden ziyade yazım tarzı ve betimlemeler daha ön planda. Uzun zamandır olay örgüsü değil de betimlemenin çok ağır bastığı bir kitap okumamıştım. Unutmuş ve özlemişim ancak dediğim gibi uzun süre sonra bir arkadaşla sokakta karşılaşmak gibi bir etki bıraktı.

İlk kitabı okuduğum süreç zarfında ikinci kitabı herhalde bir kaç hafta sonra okurum diye aklımdan geçiriyordum. Ancak ilk kitap öyle keskin bitti ki, isteyerek ya da istemeyerek ikinci kitapta acaba neler oluyor diye aklım kaldı. Yine de hemen ardından ikinci kitabı okuyacağımı düşünmüyorum.

Kitabı öneririm, betimlemeleri ve yazımı sağlam. En en güzel özelliği ise fontları maviş maviiiiiş. 
Alın okuyun diyorum.


Öpücükler xoxo














Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Durkheim Öldü! - Arthur Asa Berger | Kitap Yorumu #52

***Tanıtım*** 1910 yılında, Londra'da, dönemin önde gelen sosyologlarının ve politik aktivistlerinin bir araya geleceği bir konferans toplanacaktır. "Toplumsal İlerleme" teması etrafında gerçekleşecek konferans Londra basınında günler öncesinden yankı bulmuş, gazete sütunlarında konuşmacıların fotoğrafları ve teorik yaklaşımlarını anlatan makaleler arz-ı endam eylemektedir. Fakat konferansa günler kala, tüm zamanların en ünlü dedektifi Sherlock Holmes'ün Baker Sokağı'ndaki evinin kapısı bir kadın tarafından çalınır. Artık yumrukların konuştuğu bir kavgayı ve mücevher hırsızlığını içine alan bir gizem, Holmes ve kadim dostu Dr. Watson tarafından çözülmeyi beklemektedir. İnsan eylemlerini açıklama amacındaki sosyal teori, bu sefer bizzat eylemlerin nedeni olmuştur. Holmes bizzat sosyal teoriyi soruşturmaya başlar, sorguladığı kişiler ise bu teorilerin yaratıcılarıdır: W. E. B. Du Bois, Emile Durkheim, Sigmund Freud, Vladimir Lenin, Georg Simmel, Beatrice Webb ve M

Buz Ateşi - Amanda Hocking (Kanin Günlükleri #1) | Kitap Yorumu #36

***Tanıtım*** Fantastik / Kurgu / Yabancı Orijinal İsim:  Frostfire (İngilizce) Sayfa sayısı:  328 Ebat:  13.8x21 cm Yayın Tarihi:  Mart 2016 ISBN:  978-605-09-2568-5 Buzlar ülkesi Kanada’nın derinliklerinde, troll kabilelerinin en güçlüsü Kaninler hüküm sürüyor. Uzun sarı saçları ve mavi gözleriyle Kaninler arasında hemen göze çarpan, on dokuz yasındaki Bryn, kabilesinden dışlanmış bir melez ve tek isteği, kralın seçkin muhafızlar ordusunda  kendine bir yer edinebilmek... Aşkları için seçkin konumlarından feragat eden anne babasının aksine, Byrn ülkesine ve halkına hizmet etmek, isinde en iyi olabilmek için her şeyden vazgeçiyor. Bryn’in bir de gizli bir amacı var: babasının canına kast eden eskinin muhafızı, şimdinin haini yakışıklı Konstantin’den intikamını alabilmek. Byrn’ın soluk kesen “Kanin Günlükleri” macerası Buz Ateşi ile alev alıyor. ***Yorum*** ''Demek biz...'' Duraksayıp dudaklarını yaladı. ''İnsan değiliz, öyle mi? Hayır, puma ile aslan ar

Ev Kızı Evren - Filiz Şakar | Kitap Yorumu #38

***Tanıtım*** Kitaplar, gizem ve cinayet; mükemmel birleşim. -Tess Gerritsen- Tess Gerritsen Ev Kızı Evren'in karakterlerinden biri, üstelik bu kitap için sarfettiği övgü dolu sözcükler kapakta yer alıyor. Ev Kızı Evren -Wattys 2015 Kazananı - 56 hafta boyunca Macera Kategorisi birincisi olarak kaldı - 54 bin yorum, 107 bin oy aldı. Salata yaparken bıçağı ne kadar hızlı kullandığınızla övündünüz mü hiç? Övünün ! Ya da beşinci katta cam silerken en uzak noktayı bile pırıl pırıl yapabilmek için ne kadar güç sarf ettiğinizi fark ettiniz mi? Edin! Peki, halıya dökülen mürekkebi nasıl çıkaracağınızı biliyor musunuz? Bilin! Bütün bunları bilince bir ev kızının neler yapabileceğine hayret etmeyeceksiniz. Ev Kızı Evren polisiye bir olayı mizahi diliyle anlatırken, heyecanla kalkıp en yakındaki tavayı sapından sıkıca kavramanızı sağlayabilir. Ve sıradan bir tavayla, bir kahraman yaratmış olabilir…  "Ben bir masal kahramanı değilim. Hiçbir zaman da olmayacağım. Ben bir ev kızıyım. Ger