***Tanıtım***
İki Uyumsuz İnsan
Sıradışı Bir Aşk
eleanor
Kızıl saçlar, tuhaf giysiler. Park başını çevirene kadar onun arkasında duran; o uyanana kadar yanında uzanan; diğer herkesi daha soluk, daha sıradan ve yetersiz gösteren… Eleanor.
park
Bir şarkıyı ona dinletmeden Eleanor’un seveceğini bilen; o sonunu anlatmadan esprilerine gülen; göğsünde, tam boğazının altında, Eleanor’u ona verdiği sözleri tutmaya itecek bir yere sahip olan… Park.
İlk aşkın sonsuza dek sürmeyeceğini bilecek kadar zeki ama bunu deneyecek kadar cesur ve umutsuz, on altı yaşındaki iki talihsiz âşığın bir okul yılı boyunca süren hikâyesi.
Eleanor, Park’la karşılaştığında siz de ilk aşkınızı ve nasıl da büyülendiğinizi hatırlayacaksınız...
“Eleanor&Park, genç olup bir kıza aşık olmanın ötesinde, genç olup bir kitaba âşık olma hissini de hatırlattı bana.”
-John Green, Aynı Yıldızın Altında’nın yazarı
“Komik, umut dolu, biraz küfürbaz, seksi ve hüzünlü… Bu tatlı aşk hikâyesi hem gençleri hem de yetişkinleri etkileyecek.”
-Kirkus Reviews
“Bu çekici, zeki ve naif hikâye gerçek aşkla dopdolu. Okurlar Eleanor&Park’a hayran kalacak.”
-Gayle Forman, Eğer Yaşarsam’ın yazarı
“Birbirini gerçekten çok seven ve mutluluklarının önüne çıkan her türlü zorluğu atlatabileceklerine inanan iki gence dair bu roman tam bir cevher.”
-Caley Anderson
“Rowell hikâye boyunca okuyucuyu sürekli şaşırtıyor ve aydınlık ile karanlığı son sayfaya kadar dengede tutuyor.”
-Publishers Weekly
“Eleanor ile Park’ın saf, çekingen fakat giderek olgunlaşan ilişkisi hem nefes kesici hem de yürek burkucu.”
-Booklist
“Eleanor & Park aşk ve dışlananlar hakkında nefes nefese okuyacağınız bir roman.”
-Stephanie Perkins
“Sevimli, cesur ve etkileyici…Rainbow Rowell aykırı iki âşığın unutulmaz öyküsünü kaleme almış.Yazarın ilk romanı kalbinize girip orada kalmanın bir yolunu bulacak.”
-Courtney Summers
***Yorum***
Bir gün uyandığımda gelen kargonun içinden çıkan kitap Eleanor ve Park. Tüyap'ta kitabın kendisini değil ama ayracını ve bir sürü ön okuma kitapçığını aldığım kitap Eleanor ve Park. Yine plansız programsız okumaya başladığım bir kitap. Final dönemimdi ve ders çalışmak dışında bir şeyler yapmam gerekiyordu. Bir çok kitap bitirerek işe başladım. Eleanor ve Park'ta bunlardan birisiydi. Ancak Finallerimin son gününe gelmiş olduğu için tatilde kaynadı da kendisi. Tatil gelene dek 200. sayfalara ulaşmış, gidişatından ilerleyişinden dilinden çok memnun olmama rağmen, 21 günlük Şubat tatili boyunca bir sayfa okuyamadığım, okul açılır açılmaz hemencecik bitirdiğim kitaptır Eleanor ve Park.
''Güzelsin, nefes kesiyorsun. Yunan mitolojisindeki şu Tanrılara, Tanrı olduklarını unutturan insanlara benziyorsun.''
Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere bütün olaylar Eleanor ve Park'ın üzerinden geçiyor ancak bütün olayların verilişi o kadar farklı ki. Kelimeler kitap sayfalarından sıyrılıp sizin kalbinize dokunuyor. Bildiğiniz duyguların tekrar yeşermesine sebep oluyor. Hissettiğiniz hafif kırık hafif mutluluk katan şeyler bir anda içinizde yoğunlaşıyor. Bir anda Park oluyorsunuz, Bir anda Eleanor. Bir anda ikisi birden olmayıp dışarıdan bakan bir göz oluyorsunuz. Olan biteni hissediyorsunuz ve gerçekten bir üzülüp bir seviniyorsunuz.
''Bir adama asla güvenme Eleanor! diye bağırırdı.
özellikle de dans etmeyi sevmiyorsa!''
Zorluklarla büyümüş olan noksanlıkları olduğunu düşünen Eleanor ve Park gerçekten değişik bir hikayeydi benim için. Şu zamana kadar bir çok ilk aşk hikayesi okumuş olabilirim ya da bir çok aşk hikayesi okumuş olabilirim ama kitap bittiğinde tarlası yanmış çiftçi gibi kalmamı sağlayan başka kitap yoktur sanırım.
Kitap bittikten sonra gözlerim doldu, böyle boğazımda bir yumru hissettim. Kitap okunmaktan ziyade hissedilmek için yazılmış gibiydi.
''Park'ın dokunuşlarını sürekli vücudunda hissetmek istiyordu. Bu Park'ın onun kendisinin kız arkadaşı olmayı hak etmeyen bir deniz aygırı olduğuna karar vermesine yol açsa bile.''
Kitapta sanırım en beğendiğim hatta en en yüreğime dokunan kısım -spoiler değil- Eleanor'un ''Başka bir şansımız olmayabilir''diyerek olayın gerçekleşmesini sağlamasıydı sanırım. O an o çaresizliği ve sevginin yarattığı atmosfer tütsülenmiş bir şekilde burnuma doldu. Gerçekten eğer daha yoğun duygusal birisi olsaydım kesinlikle ağlardım. Çünkü çok hayattı. Herkesin hissedebileceği türden.
Alıp okursanız, verdiğiniz paraya da ayırdığınız zamana da kesinlikle değecek bir kitap.
öpücükler xoxo
Yorumlar
Yorum Gönder